Bu kilisede göreceğiniz herşey insan kemiklerinden oluşuyor. Sedlec 'Mezarlığı' bu özelliği ile, dünyanın en grotesk ve en ürkütücü ama aynı zamanda en hayranlık verici yerlerinden biri!
Evet sevgili dostlar, işte benim altı yıldır yanıp tutuştuğum tatil hayalim ve onun baş rol oyuncusu...
Gayet normal bir manastır olarak kuruluyor bu muhteşem yapı. Baş rahip Henry, kral tarafından diplomatik sebeplerle Kudüs'e yollanıyor ve işte bu sıradan yapının kaderinin ilginç değişimi bundan sonra başlıyor, zira Henry Golgotha'dan bir avuç toprakla dönüyor ve bu toprağı mezarlığa serpiştiriyor. Bu noktadan sonra bu mezarlık şöhrete kavuşuyor, sadece Bohemia'dan değil, dünyanın her yerinden insanlar bu 'kutsal' mezarlığa gömülmek istiyor. Veba sırasında mezarlığın sınırları genişletilmek zorunda kalıyor.
Daha sonra mezarlığa bir de Gotik tarzda kilise inşa ediliyor, altında ise yoğunluk ve yer açma amacıyla açılıp bozulan mezarlardan çıkan kemikleri depolamak için bir de şapel bulunuyor bu kilisenin...
Kemikler, bugünkü hallerine -yani insanı hayrete düşüren avizelere, armalara...-dönüşmleri 1870'te oluyor, bu ürperten ama aynı zamanda hayran bırakan tasarımlar Frantisek Rint'e ait... 'Mezarlık'ta 40.000 civarı insanın kalıntıları bulunuyor. Bu grotesk tasarımların en ilginç olanı kuşkusuz dev avize zira bu 'eser' insan vücudundaki tüm kemiklerin birarada kullanıldığı bir eser. Mezarlığın adı aslında Sedlec olmasına rağmen bugün takma bir isimle 'Bone Church' olarak da biliniyor.
İşte ben, yıllardır bu rahatsız edici,düşündürücü ve kendi adıma ilham verici mekanı görebilmek için yanıp tutuşmaktayım. Ama eğer siz fırsatını bulabiliyorsanız ve tabii ilginizi de çektiyse, gidin, benim için de gezin, döndüğünüzde de benim mezarlık hakkındaki bazı konulardaki merakımı giderin... Bunu tavsiye etmez miyim hiç...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder