1.11.10

ALGERNON BLACKWOOD: HAYALET ÖYKÜLERİ

  Artık 'hayalet' kelimesini duyduğunuzda "Amaaan! Bu mu korkunç' diyor olabilirsiniz. Bugün durum böyle değil mi? Ama düşünün, bazen en basit olan en iyisidr, hele ki konusunun büyük üstatlarından birinin elinden çıkmışsa... 
  O sade ama kişilikli anlatımı, ürpertici atmosferi kurabilme ve -çoğu yazarın yapamadığı- bu havayı sürdürme yeteneği... Hayal gücü... Seçkinliği... İşte Algernon Blackwood ve onun en iyi 'hayalet öyküleri'... O bu türün en iyi ve değerli öncülerinden biri...
   Hayalet öyküleri deyince, aklınıza hemen 'buuu'lar, çarşaflar, açılan kapanan kapılar, uçuşan perdeler gelmesin! Blackwood'un hayaletleri...biraz daha farklı... Gece kediye dönüşen garip insanlar, büyülü ve kötücül bir orman, arkadaşına verdiği sözü 'değişik' koşullarda tutan genç bir adam, eski okuluna dönen ve eski öğretmenlerini orada bulmaktan şaşkın bir adam, bir adamın yolunu bulmasına yardım eden kar, dedesine bastonunu götürmek için devasa evlerinin diğer kanadına gitmeyi göze alan küçük bir çocuk ve tabi ki 'haksız yere suçlanan' Alman bakteriyolog Max Hensig! (M.Hensig, Blackwood'un biraz tarz dışı bir öyküsüdür) Blackwood, Lovecraft da dahil pek çok 'türdaş'ının ve çağdaşının övgülerle bahsettiği, okuyucunun üzerinde, son satıra kadar rahatsızlığın kalkmasına izin vermeyen bir yazar. Hikayelerinin seçkinliği ve anlatımının zenginliği büyük ölçüde kendisinin de ilgi alanlarının oldukça fazla ve farklı konular olmasından kaynaklanıyor. Bunca zaman çarşafları ve zincir şıkırtılarını okuduk, şimdi buyrun size en klasiklerden, en iyilerden biri! Tabii ki tavsiye ediyorum!!! İthaki Yayınlarından...

Hiç yorum yok: