30.10.10

ARTIK, 'OKUYAN VE ARAŞTIRAN' HERKES BOTANİST! PEKİİİİ...

   Evet artık 'Ben bu konuda çok şey okudum', 'Çok derin literatür araştırması yaptım', 'Filanca ülkeden öğretiyi aldım geldim' şeklinde beyanat veren herkes botanist kabul edilebiliyor. Hele ki bir de doktorsanız - bilim doktoru değil tabii ki, tıp doktoru- ömrünü bu işe adamış botanikçilerden de çok saygı görebilir, inanılırlığınızı kat kat arttırabilirsiniz!

  Her gün, yeni bir 'kür' çıkıyor. 'Filancadan iki yaprak, falancadan üç tutam...' Bu işin gerçek erbapları için söyleyecek tek sözüm yok, benim sinirlendiğim şey bunun 'herkes' tarafından yapılabilecek kadar basite indirgenmiş olması. (Bilhassa tıp doktorlarının -evet bunca yıl reçeteler dolusu ilaç yazdıktan sonra- 'ben bu konuda çok araştırma yaptım, sağlık bitkilerde' diye ortaya çıkmaları ve insanları tehlikeye sokacak şekilde 'kür'ler tavsiye etmeleri! Soruyorum; eğer, ben de, çok iyi araştırır, çok okursam bir gün kalp ameliyatı yapma yetkim olur mu acaba? Bu hesaba göre olmalı?) Tehlikeye sokacak diyorum çünkü bu 'kür'leri anlattıkları insanlar, drog, merhem ... vs ne demek, şifalı bitki, zehirli bitki, bitkinin neresi zehirli neresi kullanılabilir, günün hangi saatinde toplanırsa zehirli olur, hangi renkteyken zehirlidir, kaynattıktan kaç saat sonra toksik hale gelir, fazla kaçırılırsa ne olur, ne yapılmalıdır... bilmiyor! Sonra bir de şu hep atlanmakta: 'Bu zaten her yerde yetişir, kırlarda falan da bulabilirsiniz bunu' bunu söylemek, özellikle bazı bitkiler için o kadar tehlikeli ki... Bir birinden dışarıdan bakıldığında hiç ama hiç bir farkı olmayan ama biri 'şifalı' olduğu halde, diğeri bir yetişkini saatler içinde götürebilecek bitkiler var. Bunların tanımlamasını, bu 'kür'lerin tavsiye edildiği halk nasıl yapacak peki? 'Çıkın toplayın' demek... Halihazırda mantar zehirlenmesi gerçeği ile yüzyüzeyken! Hala sinüzit, migren gibi hastalıklar, buruna 'acı kavun' sıkılarak iyileştirilmeye çalışılırken...
   Ben bir biyolog olarak, bitkilerle tedaviye kesinlikle karşı değilim. Ama bu işin eğitimini almamış bir takım kişilerin insanların sağlığını ciddi tehlikelere atmalarına, ehil olmadıkları bu reçetelerden çıkar sağlamalarına karşıyım.
  Çözüm; herkes kendi işini yapsın ve tabii ki her şeyin uzmanının sözü ciddiye alınsın -ki bu konuda onların isminin başında Md yazmıyor hanımlar beyler...

4 yorum:

Burcak dedi ki...

Bu yazini annemin mutlaka okumasi lazim :) Zira kendisi beni surekli cesit cesit kurlerden haberdar etmek icin arar, filanca kuru hemen deniyorsun diye kafamin etini yer. Turkiye'de malesef herkes doktor, herkes botanist, herkes, mimar , herkes herseyi biliyor. Malesef bununda uzunca bir sure degisecegini zannetmiyorum,

LATİFE... dedi ki...

Çok haklısın... Aslında o kadar tehlikeli bir şey ki bu... Ben sadece etrafımdaki insanların zarar görmesini engellemeye çalışıyorum... O da olduğunca işte...

mehmet bizansbeyi dedi ki...

Bir konuda 60 tane kitap okuyup, o konuya ilişkin roman yazmak da benzer bir facia bence.

LATİFE... dedi ki...

Katılıyorum, ama düşünün, bir de yazacakları hakkında hiçbir şey okumadan yazanlar da var... Herkes İhsan Oktay gibi, İskender Pala gibi araştıracak olsa...